Konya’da hemipleji rehabilitasyonu sayesinde yüzler gülüyor

İnme, beyin kanaması ya da kafa travması gibi nedenlerle vücudun bir yarısında felç oluşması hemipleji olarak tanımlanıyor. Bu durum sadece kasların değil, konuşma, yutma, denge ve bilişsel becerilerin de etkilenmesine neden olabiliyor. Konya’da hemipleji rehabilitasyonu alanında bütüncül bir yaklaşım sunan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Muhammed Şahin, bu sürecin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal yönleriyle de ele alınması gerektiğini vurguluyor. “Hemipleji geçiren bir hastanın yeniden yürüyebilmesi mümkün ama bu sabır, doğru teknik ve uzmanlık gerektirir” diyerek umutla bilimsel yöntemi bir araya getiriyor.

“İLK ÜÇ AY EN KRİTİK SÜREÇ, HAREKETE GEÇMEK ŞART”

Dr. Şahin’e göre hemipleji rehabilitasyonunda zamanlama her şeyden önce geliyor. Beyin, hasar sonrası ilk üç ay içinde yeniden yapılanmaya en açık dönemi yaşıyor. “Bu süreci doğru yönetirsek hastanın sinir sistemi yeni yollar geliştirebilir. Hemen yataktan kaldırmak, oturtmak, kaslara pasif hareket kazandırmak bile iyileşmeyi başlatır” diyor. Konya rehabilitasyon merkezleri kliniklerinde, inmenin hemen ardından başlatılan fiziksel uyarılarla kas erimesi engelleniyor, eklem donmaları önleniyor ve denge hissi yeniden inşa ediliyor. Bu nedenle hastaların hastaneden çıkar çıkmaz rehabilitasyon sürecine dahil edilmesi büyük önem taşıyor.

YÜRÜME, TUTMA VE KONUŞMA FONKSİYONLARI BİRLİKTE ÇALIŞILIYOR

Hemipleji sonrası sadece bacak ve kol hareketleri değil, aynı zamanda el kavrama, yazı yazma, çatal-kaşık kullanma gibi temel motor beceriler de zarar görebiliyor. Dr. Muhammed Şahin bu konuda şu bilgileri veriyor: “Konya hemipleji rehabilitasyonu ile önce hasta ayakta durmayı öğrenir, sonra dengeyi, ardından adım atmayı. Aynı anda el fonksiyonlarını da geri kazandırmaya çalışırız. Tüm bu adımlar birlikte ilerler.” Konya’daki kliniklerde konuşma terapistleri ve iş-uğraşı terapistleriyle eş zamanlı çalışılarak hastanın hem fiziksel hem de iletişimsel olarak iyileşmesi sağlanıyor. Bu yaklaşım, yalnızca kas gücünü değil, bireyin bağımsız yaşam becerilerini geri kazandırmayı hedefliyor.

ELEKTROTERAPİ, ROBOTİK YÜRÜYÜŞ VE AİNA TERAPİSİ İLE DESTEKLENİYOR

Modern teknolojilerin hemipleji rehabilitasyonuna entegrasyonu, özellikle ağır felç geçirmiş hastalarda süreci hızlandırıyor. Dr. Şahin, elektroterapi ile kasların pasif olarak uyarıldığını, yürüme robotları ile sinir-kas koordinasyonunun yeniden öğretildiğini belirtiyor. “Kas istemsiz olarak çalıştığında bile beyin o hareketi hatırlar. Bu hafıza zamanla gerçek harekete dönüşebilir” diyor. Aynı zamanda ayna terapisi gibi yöntemlerle, sağlam tarafın hareketleri yansıtılarak felçli bölgedeki sinir aktivitesi uyarılıyor. Bu çok yönlü yaklaşım sayesinde hemipleji hastalarında daha kısa sürede daha işlevsel kazanımlar sağlanabiliyor.

PSİKOLOJİK DESTEK OLMADAN REHABİLİTASYON TAM OLMAZ

Hemipleji hastalarının en büyük zorluklarından biri fiziksel engelden çok, yaşadıkları psikolojik kırılmadır. Dr. Muhammed Şahin, bu sürecin hasta kadar ailesi için de zorlayıcı olduğunu belirtiyor. “İyileşme süreci motivasyonla başlar. Eğer hasta umudunu kaybederse bedenle yapılan hiçbir uygulama sonuç vermez” diyor. Konya’daki fizik tedavi kliniklerinde, hastaların moralini yüksek tutmak adına psikolojik danışmanlık hizmeti sunuluyor. Ayrıca hastanın ailesi de süreç içine dahil edilerek evde nasıl destek olunması gerektiği öğretiliyor. Böylece hem fiziksel hem duygusal iyileşme birlikte yürütülüyor.

“HEDEF, HAREKET DEĞİL, BAĞIMSIZLIK”

Son olarak Dr. Muhammed Şahin, hemipleji rehabilitasyonunun nihai hedefini şu sözlerle özetliyor: “Bizim için başarı, hastanın yeniden yürümesi kadar kendi başına giyinebilmesi, yemek yiyebilmesi ve insanlarla iletişim kurabilmesidir.” Bu nedenle tedavi planlarının kısa vadeli kazanımlardan çok uzun vadeli bağımsız yaşama odaklandığını belirtiyor. Konya fizik tedavi merkezlerinde uygulanan kişiye özel protokollerle, hemipleji hastalarının sadece fiziksel değil, zihinsel ve sosyal olarak da yeniden toplum hayatına dahil olabilmeleri amaçlanıyor. Dr. Şahin’in yaklaşımı, felç sonrası yaşamı bir mücadele değil, yeniden öğrenilen bir süreç olarak tanımlıyor.