Kas erimesi olarak da bilinen müsküler distrofi, ilerleyici bir kas hastalığı olarak hem çocuklarda hem de genç erişkinlerde ciddi fonksiyon kaybına neden olabiliyor. Genetik kökenli bu hastalığın henüz kesin bir tedavisi bulunmasa da fizik tedavi ve rehabilitasyon süreciyle yaşam kalitesi korunabiliyor, kas kaybı yavaşlatılabiliyor. Konya müsküler distrofi tedavisi ihtiyacı olan hastalarına yönelik özelleşmiş programlar yürüten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Muhammed Şahin, erken dönemde başlayan doğru fizyoterapinin hem hareket kabiliyetini hem de solunum kapasitesini koruduğunu vurguluyor. “Bu hastalıkla savaşmanın yolu, kasları mümkün olduğu kadar uzun süre aktif tutmaktan geçiyor” diyor.
“HAREKETSİZLİK HASTALIĞI HIZLANDIRIR, DOĞRU HAREKET YAVAŞLATIR”
Dr. Şahin’e göre müsküler distrofi hastalarında uygulanan rehabilitasyonun amacı, kasların yıkım sürecini yavaşlatmak ve hastayı mümkün olan en bağımsız düzeyde tutmaktır. “Bu hastalarda egzersiz tehlikeli sanılıyor ama tam tersi, kontrollü egzersiz kas kaybını geciktirir. Hareketsizlik kasları daha çabuk zayıflatır” diyor. Konya fizik tedavi merkezlerinde hastanın yaşına, kas kuvvetine ve solunum kapasitesine göre hazırlanan kişisel egzersiz programları ile hareket kabiliyetinin devamlılığı sağlanıyor. Özellikle skolyoz gelişimi, yutma ve solunum kaslarında zayıflama gibi risklerin önlenmesinde fizyoterapinin erken ve düzenli uygulanması büyük önem taşıyor.
GERME VE DENGE EGZERSİZLERİYLE KONTRAKTÜR RİSKİ AZALTILIYOR
Müsküler distrofi hastalarında sıkça görülen kas kısalmaları ve eklem sertlikleri, zamanla yürüyüşü ve oturmayı zorlaştırabiliyor. Dr. Muhammed Şahin, bu durumu önlemek amacıyla düzenli germe egzersizlerinin temel uygulamalardan biri olduğunu belirtiyor. “Diz, kalça ve ayak bileği çevresindeki kasların kısalması kontraktüre yol açar. Bunu önlemek için fizyoterapiyle düzenli olarak germe yapıyoruz” diyor. Aynı zamanda denge eğitimiyle düşme riski azaltılıyor, hasta çevresel uyaranlara daha güvenli yanıt verebiliyor. Konya’daki kliniklerde bu tür egzersizler, fiziksel gelişimi takip eden nörolojik ve ortopedik uzmanlarla birlikte planlanıyor.
YARDIMCI CİHAZLARLA HAREKETİN DEVAMI SAĞLANIYOR
Dr. Şahin, müsküler distrofi hastalarında bazı aşamalarda baston, yürüteç ya da tekerlekli sandalye gibi yardımcı cihazlara ihtiyaç duyulabileceğini, ancak bu cihazların “tedaviye yenilgi” değil, hareketin sürdürülebilirliği için bir araç olduğunu söylüyor. “Kas gücü azaldığında düşme riski artar. Bu noktada uygun cihaz desteğiyle hasta günlük yaşamdan kopmadan devam eder. Önemli olan cihazı doğru zamanda ve doğru şekilde kullanmak” diyor. Konya rehabilitasyon merkezleri ile yapılan değerlendirmeler sonucu, hastaya en uygun cihaz belirleniyor ve aileye kullanımı öğretiliyor. Ayrıca ortez ve pozisyonlayıcı atellerle kas kısalıkları önleniyor, skolyoz riski kontrol altında tutuluyor.

SOLUNUM FİZYOTERAPİSİ VE KALP TAKİBİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Müsküler distrofi yalnızca iskelet kaslarını değil, zamanla solunum ve kalp kaslarını da etkileyebiliyor. Bu nedenle Dr. Muhammed Şahin, müsküler distrofi hastalarında solunum fizyoterapisinin düzenli olarak uygulanması gerektiğini vurguluyor. “Öksürme refleksi zayıflar, akciğer kapasitesi azalır. Biz solunum egzersizleri, balon şişirme çalışmaları ve öksürük destek teknikleriyle bu süreci yönetiyoruz” diyor. Ayrıca kalp ritmi ve kasılma gücü de düzenli olarak izleniyor. Konya’daki rehabilitasyon merkezlerinde, bu takipler kardiyoloji ile koordineli şekilde yürütülüyor. Çünkü kas sağlığı korunurken, yaşamı tehdit eden sistemik risklerin de göz ardı edilmemesi gerekiyor.
“MÜCADELE BİREYSEL AMA BAŞARI MULTİDİSİPLİNER BİR EKİPLE GELİR”
Dr. Muhammed Şahin’e göre müsküler distrofi ile yaşayan bireylerin tedavisinde yalnızca fizyoterapi değil, beslenme danışmanlığı, psikolojik destek ve sosyal uyum çalışmaları da önemli bir rol oynuyor. “Bu tür ilerleyici hastalıklarda yalnızca hasta değil, aile de bu sürecin bir parçasıdır. Biz tedaviyi sadece seansla sınırlı görmüyoruz. Ailenin eğitimi, psikolojik dayanıklılık ve sosyal destek de planın içinde olmalı” diyor. Konya rehabilitasyon kliniklerinde bu yaklaşımı merkeze alan rehabilitasyon protokolleriyle birçok müsküler distrofi hastası hem fiziksel hem de duygusal olarak güçleniyor. Dr. Şahin, “Hastalık genetik olabilir ama yaşam kalitesi bizim elimizde. Her gün biraz daha güçlü olmak mümkün” diyerek bu sürecin sabır, bilgi ve uzmanlıkla şekillendiğini vurguluyor.
